Geçen hafta İstanbul’da kara düşen ilk cemre belki üşüyüp ‘ben nereye düştüm böyle’ deyip kaçar derken dün sevgili Neslihan’ın bloğunda ki yazısında ikinci cemrenin de suya düştüğünü ve hatta bugün Balıkta bir yeni ay olacağını öğrendim. Doğa hiç vazgeçmiyor:) iyi ki! Neslihan dileyenleri bugün itibariyle bir ay boyunca her gün az çok demeden kendi köşelerinden ses vermeye davet etti. Birbirinin desteği ile nelerin içimizden sağalacağını, ortaya neler çıkıp nasıl birbirimizi besleyeceğimizi düşünmenin merakıyla pek bir heveslendim. O sırada gece ateşlenen oğlumu eşimle doktora götürürken yan koltukta telefonumdan okuyordum blog yazısını. In lak’ech ala k’in kadim öğretisiyle gelen bu davet, beni kalbimden yakaladı. İçerde bir kıpırtı olduysa burda bize bir şey var; kalp istiyor derler ya madem öyle ‘bende varım’ dedim ve üç beş ayda bir paylaşım yapmış biri olarak yapabilir misin ki?! diyen yanım ‘wahooaa!’ olduğundan mıdır, dönüş yolunda zihnimde gözleri kocaman açılmış saçları geride bir yüz belirdi. Hemen bir yere karalamak için çantamda kağıt kalem araken Art Hotel Navigli’ den ( istesem o an daha iyisini bulamazdım bu yüzden bir sanat otelinden gelmiş olduğunu belirtmek istedim bazen evren hep destek tam destek:) ) çantama atıp unuttuğum kalemi bulunca hiç düşünmeden antibiyotik yazılı doktor reçetesinin arkasına zihnimde beliren imgenin bir skeçini çizdim..
O reçetenin eczanede kalacağını falan unutup eve varınca devam edip bir de karakterime isim verdim: Cemre :) sonra vedalaşma vakti gelince eczaneye teslim ettim tabi sanatı tıbba taşımış olmanın esprileri ile vedalaştım Cemreyle (elbette bir fotokopisini de aldım hatıradır :). Tüm bunları pratikte kullanmaya alışkın olduğum instagram hesabımın hikayelerinde paylaşınca gelen yorumlarda Rugats adlı çizgi dizide ki Cynthia adlı bebeğe benzeten de oldu çizimimi ki daha önce haberdar değildim tavsiye üzerine seyredince hem Cemreyle tiplerinin benzemesine şaşırdım hem de çizgi diziye bayıldım! Buradan da paylaşayım ki benim gibi haberdar olmayanlara duyurulsun.
Bakarsınız bizim bu heyecanlı, meraklı, telaşe, kafası dağınık, şaşkın Cemre hanım ara ara karşımıza çıkabilir bundan böyle!
Ve elbette bu ara en sevdiğim, dinlerken kendime dünyada bir yer bulabildiğim Lola Young’ ın- Messy şarkısı eşlendi herşeyle..Şarkıda kendindeki zıtlıkları dışa vurarak ‘ben kendim olmak istiyorum’ diyor ya buna kadim öğretilerden gelen yanıt Neslihanın yazısında belirttiği in lak’ech ala k’in öğretisinin özünde; ‘Ben biz olduğumuz zaman ben olurum’ da saklı..Toprak, su, ay, güneş kendindekini Birliğe nasıl katarak besliyor ve besleniyorsa bizlerde potansiyelimizi açığa çıkardıkça benden bize Bir oluyoruz diyor öğreti. Bugün ilk yazı aslında biraz davet sahibine bir teşekkür ve bu davete katılan - paylaşımları okuyan herkese de selam olsun. Günün getirdiği akışta bendekini, minik ilhamları paylaşmak için ay boyunca buluşmak niyetiyle..
Merhaba, ben de bu vesileyle sizinle rast gelmeme çok sevindim. Substack alışık olduğum bir mecra değil ama kayıt olmaya çalıştım. Bu yazı yolculuğunda karşılaşacaklarımız konusunda heyecanlıyım. Oğlunuz umarım daha iyidir. Şikago'dan sevgilerimi yolluyorum.
Çizime bayıldım Özgecim. Kendi renklerini getirdiğin ve katıldığın için çok teşekkürler. 🩵💖